- çıkardım
- Brought out
Old Turkish to English. 2010.
Old Turkish to English. 2010.
bir göz — sf. Tek odadan oluşan Şu fakir mahallede bir göz evim olsaydı / Nasıl sevinç içinde çıkardım şu yokuşu. Z. O. Saba … Çağatay Osmanlı Sözlük
çır çır — zf. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda çok üzüntü ve telaş içinde olmak anlamındaki çır çır çırpınmak deyiminde geçen bir söz Başka zaman olsa çır çır çırpınırdım, deli çıkardım, her yanımı ateşler basardı. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamçılamak — i 1) Kamçı ile vurmak 2) Yağmur, kar, rüzgâr hızla çarpmak İlk ışıkla yanaklarını kamçılayan soğuğa rağmen başımı çıkardım, yaklaştığımız Ankara ya baktım. H. E. Adıvar 3) mec. Etkinliğini artırmak, hızlandırmak Solgun ve buruşuk ruhlarımız ona… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kür — is., Fr. cure 1) İyi bakım ve ilaç tedavisi Daireden yıllık iznimi alınca kürümü günde on iki saate çıkardım. H. Taner 2) Özel tedavi yöntemi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kür yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük